24 Ocak 2011 Pazartesi

Pısırık cemaat hain imam.

Şark Tiyatrosu'nda Pamela adlı oyunun temsilinde yaşanmış sonra Hayal'e haber olmuş pek gerçek bir vakadır efendim. Hicri 1290 yılında geçer:

"Galiba oyunun üçüncü faslı icra olunmakta idi, halk ise bundan Akdem [Güllü] Agop Efendinin bir kaç defalar sahneye çıkıp oyun esnasında gürültü etmek, ıslık çalmak, birbiriyle lakırdı etmek tiyatrodan duygusu olanlara yakışmaz diye verdiği nutuklardan mütenebbih olduklarından kemâl-i sükûnetle dinlemekte idiler, lakin sağ taraftaki localardan birinden bir kaç kişinin hızlı hızlı lakırdıları oyuncuların seslerine galebe etmekte olduğundan bunların sukût etmeleri için ahali tarafından birkaç defa "sus!" gibi bir takım işaretler edildi ise de bunlar ve hususiyetle içlerinde en çok gürültü eden sakallı bir adam asla müteessir olmayara yine lakırdılarına devam ederlerdi. Üçüncü faslın hitamına kadar bunların gürültüsü mümtedd oldu, seyircilerin ekserisi oyunu işitemediler, hatta biri de ben idim. Canım sıkıldı oyun esnasında bu kadar bağıra bağıra lakırdı söyleyen adamın kim olduğunu anlamak istedim bir de bakalım ki, Güllü Efendi kendisi imiş. Doğrusu çok teessüf ettim. Çünkü bu zat tiyatroda gürültünün, ıslığın edebe mugayir olduğunu iddia ile halka nutuklar atarken kendisi gürültü ederek (hem de oyun oynanırken gürültü ederek) ahaliyi taciz etmek pek gariptir."


(Metin And, Tanzimat ve İstibdat Döneminde Türk Tiyatrosu, 87).

22 Ocak 2011 Cumartesi

Ne ayaklar bunlar.

Bugün Taraf'ta pek önemli bir haber var. Küresel Finansal Dürüstlük Örgütü'nün gelişmekte olan ülkerdeki finansal hareketler raporu hakkında. Buna göre Türkiye'den 2000-2008 yılları arasında 77 milyar dolar yasadışı finansal çıkış olmuş. Yıllık 10 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım alınca göbek atan ülkemde birileri bir şekilde bu kocaman paraları başka taraflara transfer etmiş.

Tabii daha acıklı durumda olanlar da var. Ülkemizle beraber yeni ekonominin parlayan yıldızlarından olan Meksika'dan çıkış 416 milyar dolar! Kişi başına gelir Türkiye'yle aşağı yukarı aynı, nüfusu yüzde 50 daha fazla olan bu "Tanrı'ya uzak ABD'ye yakın" kolonyal şiddet deposu ülke malumunuz dünyanın en zengin adamına da evsahipliği yapıyor:

http://en.wikipedia.org/wiki/Carlos_Slim

İşte dünyanın hakikati bu kardeşim. Finansal kapitalizm dünyanın pezevengi, kanunu da o koyuyor, ihlal ederse de o ediyor; bak işte yeri geldiğinde yüz milyar dolarları hoppadanak oradan oraya taşıyabiliyor. Sonra ekonomi analistleri iktisat makineleri en sarışın halleriyle bıdı bıdı yapıyorlar, eylem önce eylemin kitabı sonra geliyor. Hak hukuk falan filan.

15 Ocak 2011 Cumartesi

Tehlikeli Oyunlar ve Erdem Şenocak.

Seyyar Sahne'yi çok ama çok takdir ediyorum.

Devlet ve Şehir Tiyatroları arasında gidip gelip her seferinde tiyatroya gitmeye yeniden tövbe ederken keşfetmiştim kendilerini. Bu işin zanaatı üzerine düşündükçe, tefekkür ettikçe ve sabırla kabiliyetleri incelttikçe tiyatronun nasıl da tükenmez olduğuna beni inandıran kendileri olmuştu.

Bu, memleketten ayrılmadan önceydi.

Memlekete dönünce anladım ki, Seyyar Sahne durmamış, zanaatını daha da inceltmiş, derinleştirmiş. Erdem Şenocak'ın tek kişilik Tehlikeli Oyunlar performansını seyretseydiniz siz de benim gibi düşünürdünüz.

Bıktırıcı "yokluk tespiti"ne bir tekme de Seyyar Sahne'den geliyor o zaman. Tiyatro yok, edebiyat yok, o yok bu yok falan demeyip ısrarcı sanat müteffekkirlerini ısrarla takip etmek için bir kanıt daha.

www.seyyarsahne.com