21 Mart 2012 Çarşamba

Ahmet Türk'ü yine dövdüler.

Ahmet Türk bir kez daha yumruklandı. Merak bu ya, açıp baktım, Zaman'ın internet sitesinde bir numaralı haber: "Emniyet'e saldıran 7 hacker tutuklandı".

Ahmet Bey'i geçen sefer yumrukladıklarında ortalık Ama'dan geçilmiyordu (bkz. burda), şimdi Ama'ya bile gerek yok, görmezden gelmenin ferahlığı var.

Biz çocukken köyler boşaltıldı, "bu çocuklar nerden geldi bizim kentin sokaklarına?" dedik, cevap verecek kimsemiz yoktu, çünkü ses yoktu. Şimdi Ahmet Bey'i bir kez daha yumrukladıklarında, adamcağızın kan basmış gözü ekranda kıpkırmızı parlıyor ama sorun değil, basıp kanalı değiştirmek var, emniyete saldıran hacker'ları filmvari operasyonlarda yakalamak, olmadı maça bağlanmak var.

Lakin anlamıyorlar, bu ince bu zarif bu narin adamlar yumruklandılarında bir yumruğun vereceği acının milyon katı acı doluyor yüreklere, bütün bahar dalları tek tek kırılıyor. Çünkü insanlar onurlarını en çok böyle adamların sabrında, tevekkülünde, masumluğunda buluyorlar, onurlarını böyle insanlarınkiyle eş sayıyorlar.

Anlamıyorlar, bu koca görmezden gelme, insanların onurunu ikinci kez (belki de yumruktan daha da çok) kıran çirkin umursamazlık bütün bu acıyı şiddete çevirecek enerjiyi yaratıyor.

Şimdi şiddet önerene vazgeç diyecek yüz nasıl bulunur, kardeşlik nutukları nasıl inandırıcı kılınır? Sayın İçişleri Bakanı'nın bir cevabı var mıdır acaba?

Tanrım, bu memlekete bir salıncak.