"Kasım ayı sonunda Ankara’da Odak Dergisi okurlarına yönelik baskında
gözaltına alınarak tutuklanan öğrencilerden Reyhan Alkıvılcım, tutuklu
olduğu Sincan Kadın Kapalı Hapishanesi’nden yazdığı mektupta, “Sesimize
ses olun. Bizler bu ülkenin gençliğiyiz. Gençlik gelecek demektir.
Gençliği hapse atılmış bir ülke ne kadar gelişip ilerleyebilir?” dedi.
Reyhan
Alkıvılcım, 7 arkadaşı ile birlikte 29 Kasım 2011 tarihinde Ankara'da
yapılan ev baskınları sırasında gözaltına alındı ve "örgüt üyesi olduğu”
iddiasıyla tutuklandı. Akkıvılcım, Odak Dergisi’ne yönelik operasyonda
tutuklanan öğrenciler arasındaki Meltem Tuna ile birlikte Sincan Kadın
Kapalı Hapishanesi’nde tutuluyor. Akkıvılcım, ANF’ye ulaşan mektubunda,
bugün cezaevlerinde 500 öğrencinin olduğunu hatırlatarak destek
istiyor:
Mektupta şunlar ifade ediliyor:
“Ben Reyhan
Alkıvılcım. Pamukkale Üniversitesi Felsefe bölümü 3.sınıf öğrencisiyim.
Duyduğunuz, okuduğunuz üzere son zamanlarda yüzlerce öğrenci gözaltına
alınıp tutuklandı. Baran Nayır, Ali Deniz… Şeyma… Ben de yüzlerce
öğrenci gibi tutuklandım. Hem de Hopa davasından tutuklanan öğrencilerin
tahliye olduğu hafta.
Ben Denizli'de devlet yurdunda
kalıyordum. Vize sınavlarıma çalışmak için arkadaşlarımda kalmaya
gitmiştim. Sınavlarıma bir haftadan daha az bir zaman vardı. Hepimiz
sınav stresiyle uyumaya çalışıyorduk. Sabahın altısında eve polisler
geldi. Kamerayla birden benim kaldığım odaya girip hiç bir gerekçe
belirtmeden ''arama'' yapmaya başladılar. Beni gözaltına alma emrini
daha önceden aldıkları belliydi fakat bu bana tam ev arandıktan ve beni
götürmelerine yakın söylendi! İkametgahım olan Ankara'ya götüreceklerdi.
Arkadaşlarımın evinde bilgisayarıma, telefonuma ve flash belleklerime
el kondu. Daha sonra öğrendiğim kadarıyla da Ankara'da ailemin yaşadığı
eve de aynı saatlerde girilmiş. Bilgisayara, film ve müzik cdlerine,
okul için kaynak kitaplarıma ve romanlarıma bile el konulmuş, ailem
huzursuz edilmişti. Misafir kaldığım öğrenci evindeki arkadaşlarım
huzursuz edildiği gibi.
Benim gibi Bolu'dan, Eskişehir'den
Ankara'ya getirilen 3’ü öğrenci 6 arkadaşım daha vardı. Bir hafta önce
de Kocaeli'de öğrenci bir arkadaşımız daha tutuklandı. THKP-C Direniş
Hareketi'ne üye olduğumuz iddia ediliyor. Bizler izinli, yasal, vergisi
ödenen aylık çıkan ODAK Dergisi okurlarıyız. ODAK Dergisi çeşitli
aydınların, yazarların yazılarının yayınladığı, ezberci eğitim sistemine
alternatif sorgulayan, tartışan, eşit, parasız anadilde eğitim
sistemini savunan,gündemi tartışan, yolsuzluğa, yoksulluğa, haksızlığa
ve her türden gericiliğe karşı olan bir dergidir.
Salı günü sabah
otobüsler ikametgahım olan Ankara'ya getirildim. Gözaltı süresi
uzadıkça uzadı. Cuma sabahı savcılığa ifade vermek üzere 6 arkadaşımla
götürüldük. Savcı bana ''1 Mayıs'a katılmışsın, 12 Eylül darbesiyle
asılan Teğmen Ömer Yazgan'ın mezarını ziyaret etmişsin'' dedi. Evet, 1
Mayıs devletin resmi bayram ilan ettiği bir gündür. Darbe sonucu idam
edilen insanlarında mezarını ziyaret ettim, Katıldığım hiç bir miting,
anma töreni yasadışı değildir, dedim ve diğer arkadaşlarımla beraber
mahkemenin verdiği kararla tutulandım. Ankara Sincan Kadın Kapalı
Hapishanesine getirildim. Hopa davasından tutuklanan öğrencilerin
tahliye edildiği hafta bizler yasal olan miting ve anmalar gerekçe
gösterilerek örgüt üyeliğinden yargılanıyoruz. Hapishanelerde tutuklu
bulunan 500 öğrenciye bizler de dahil olduk.
Devletin kendinin
bayram ilan ettiği 1 Mayıs İşçi Bayramı yasa dışı mı oldu? 12 Eylül'de
asılan insanların mezarlarını ziyaret etmek yasa dışı mı? Başbakan Erdal
Eren'in mektubunu okudu,mecliste ve gözleri yaşlı şekilde okudu hem de…
Üstüne üstlük darbeyi gerçekleştiren Kenan Evren'in yargılanacağını
söyledi. Başbakan yapınca yasal, bizler yapınca mı yasadışı oluyor? 1
Mayıs bayramdır ama katılırsanız görürsünüz gününüzü demek mi oluyor tüm
bunlar?
Birlikte getirildiğim Gazi Üniversitesi 4, sınıf Felsefe
bölümü öğrencisi Meltem Tuna ile birlikte kalıyorum. Meltem'de diğer
arkadaşlarım gibi bu yıl mezun olacaktı. Ben de seneye mezun olacaktım.
Eğitim hayatımızdan mahrum bırakıldık. Yaptıklarımız yasadışı gibi
gösterilmeye çalışıldı. Bizler gibi birçok öğrenci şuan eğitimlerine
devam edemiyor ve hapishanelerde tahliye olacağı günü bekliyor. Sizin
aracılığınızla sesimizi duyurmak istiyoruz. Sesimize ses olun. Bizler bu
ülkenin gençliğiyiz. Gençlik gelecek demektir. Gençliği hapse atılmış
bir ülke ne kadar gelişip ilerleyebilir? Sizlerin bu anlamda desteğini
bekliyoruz. Tüm tutuklu öğrenciler adına teşekkür ediyorum…”
ANF NEWS AGENCY
13 Ocak 2012 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder