9 Şubat 2012 Perşembe

İHL Sözlük'te İhsan Eliaçık.

İHL Sözlük'te İhsan Eliaçık hakkında yazılanlara rastladım, fena halde şaşırdım. İnternet'in Müselman gençliği hocayı giderek artan bir öfkeyle yerden yere vurmuş, sık sık bel altı çalışmış, çekinmemiş hakaret etmiş. Eliaçık'ın bu çok sesli ortamlarda eleştirilmesi elbette normal, zaten ortada eleştiri olsa şaşırmayacağım, beni şaşırtan adamın frensiz dizginsiz bir öfkeye hedef olması.

İnsan kendine sormadan edemiyor, nedir bu öfkenin kaynağı? Adam ne yapmış da bu kadar sövgünün hedefi olmuş olabilir?

Değil mi ki, Eliaçık en temelinde toplumsal adalet peşinde, eşitlik vurgusu eşitsizlik eleştirisi yapan bir tavrın savunucusu. Hepimizin gözünün önündeki ağır sınıfsal uçuruma ve istismara direnmeye ve bunun İslami kodlarını göstermeye çalışıyor. Bu tavrın İslami bilgi alanlarıyla uyumunu uyumsuzluğunu tartışıp eksiklerini yanlışlarını ortaya koyabilirsiniz. Böyle yaparsanız okuruz bilgileniriz. Ammavelakin neden cam çerçeve kıracak kadar öfkelenirsiniz? Neden ağzınıza geleni sayacak kadar haset dolarsınız? Bu tavırda edebi bir kenara bırakıp dere tepe hakaret edecek ne var?

Cevaplaması çok kolay olmasa gerek ama bu yıkıcı öfkede memleket muhafazakârlığının halet-i ruhiyesine ve bu halet-i ruhiyenin değişimine dair çok şey olduğunu düşünüyorum. Burada, istismarın ve köklü eşitsizliklerin eleştirisine mesafeli, dini ritüele indirgeyen, kul hakkını dert etmeyen bu haletin kapitalizmin yeni aletlerine uyum sağlamakta pek mahir ve pek istekli dönüşümünün kibri var.

Sen misin bu kibirle yüzleşmeye çağıran, işte böyle taşlarlar.

1 Şubat 2012 Çarşamba

Milli bir manyaklık.

Evet Poe aşırı yalnız biriydi ve uzaktan tilmizi Baudelaire sinizmle dolu vebalıydı. Ama Baudelaire'in Poe'yu anlamaya çalışırken Amerika'nın ruhunu bu kadar keskin görmesine ne demeli? Keskin göz mü, Amerika'nın ezeli ebedi gerçekliğinin apaçıklığı mı? Aristokrasi övgüsü ve demokrasi ürküsü arasında görünen Amerika'nın hakikati değil mi? Ve en önemlisi Amerika'nın hakikati yüzünden Poe aşırı yalnız biri değil mi?

"Okuduğum bütün belgelerin neticesinde, Poe için Birleşik Devletler'in, daha tatlı bir hava solumak için yaratılmış bir varlığın içinde ateşli sıkıntısıyla volta attığı engin bir hapishaneden -gazla aydınlatılan bir kâbustan başka bir şey olmadığı- ve onun iç, ruhsal yaşamının (...) bu düşman atmosferin etkisinden kaçmaya yönelik sürekli bir çabadan başka bir şey olmadığı inancına vardım. Demokratik toplumlarda kamuoyu acımasız bir diktatördür. (...) Dinsiz özgürlük sevgisinden yeni bir tiranlığın, hayvanların tiranlığının ya da ateşli duyarsızlığıyla Juggernaut'a benzeyen bir hayvanokrasinin doğduğu söylenebilir. (...) Zaman ve paranın burada büyük değeri vardir. Milli bir manyaklık noktasına getirilinceye kadar fazlasıyla vurgulanan maddi etkinlik, onların zihinlerinde bu dünyadan olmayan şeyler için çok az yer bırakır. Doğuştan aristokrasiye sahip olmamanın ülkesi için büyük talihsizlik olduğuna inanan Poe, aristokrasisiz bir halkın içinde 'güzel' kültünün sadece yozlaşacağı, küçüleceği ve kaybolacağına inanan; yurttaşlarını, bütün o pahalı ve sahte lükslere bulanmış, sonradan görmelere has zevksizliğin bütün belirtilerini sergileyen yurttaşlarını suçlayan, ilerlemeyi, o büyük modern düşünceyi budalaların aptal hayali sayan Poe, aşırı yalnız biriydi."


(Akt. Matei Calinescu. Modernliğin Beş Yüzü. Çev. Sabri Gürses. Küre Yayınları. s. 61)