4 Eylül 2012 Salı

Bilgi Üniversitesi'nde işten çıkarmalar ve bir çığlık.

DEĞERLİ HOCALARIMIZ, SAYIN BİLGİ ÇALIŞANLARI

Hepinizin bildiği gibi Bilgi Üniversitesi el değiştirdiği günden itibaren Bilgi'nin tüm çalışanları için sıkıntılı günler başlamış oldu. Taşeronlaştırmayla başlayan bu sıkıntılı süreçte başta destek personel olmak üzere herkes huzursuz oldu. Herkes ne yapacağını düşünürken akademik personel bir imza kampanyası ile taşeronlaştırmayı durdurdu. Taşeron olayı belki durdu ama tüm Bilgi çalışanlarına dönük haksızlık-hukuksuzluk ve adaletsizlik sürdü. Öğrenci sayısı sürekli arttığı halde birçok arkadaşlarımızı işten çıkarttılar. Müdürler ve amirler arkadaşlarımızı odalara çekip susturmaya, örgütlenme hakkımızı engellemeye çalıştılar. Özellikle temizlik işçilerinin iş yükünü çok ağırlaştırdılar. Eskiden 50 kişinin yaptığı için 30 kişiye yaptırtmaya başladılar. Yol parasından kesinti yaptılar. 2009'da 730 lira olan ücret 2012'de ancak 780 liraya çıktı. 5-10-20 liralık zammı da performans diye birşey çıkarttılar, keyfi olarak zam yaptılar.


Hepinizin bildiği gibi Ağustos'un ilk haftasında Dolapdere'nin taşınmasına başlandı. Bizim görevimizle

hiçbir ilgisi olmayan bu ağır eşyalar riski alarak kan-ter içinde taşırken aslında kendi sonumuzu
hazırladığımızı bilmiyorduk. İş biterken neredeyse bize ödül olarak kapıyı gösterdiler. Biz de, uğradığımız haksızlığa karşı direnmeyekarar verdik. Biz kazandığımız 750-800 lira ile mesaimiz dışında ek işte de çalışarak çoluk-çocuğumuzu geçindirmeye çalışıyoruz. Bizden kazanacakları parayla Bilgi borçlarından kurtulacaksa biz de bu işten vaz geçeriz. Ama hocalarımızın ve idari çalışanlarımızın da böyle bir inancı ve düşüncesi olduğunu sanmıyoruz. Bizim de bu kurumun bugünlere gelmesinde emeğimiz geçti. Yeri geldiğinde hamallık yaptık, yeri geldiğinde inşaatta çalıştık. Biz de düne kadar kendimizi bu kurumun parçası görürken, "metrekare başına şu kadar destek personel" diye sayıdan ibaret olduğumuzu anladık. Biz hep Bilgi Üniversitesi'nde çalışıyoruz diye etrafımıza övünerek anlatırdık. Aylarca bina taşınınca bizim ne olacağımızı sorduk, onlar ise bize net bir bilgi vermekten hep kaçındılar, bizi son güne kadar oyaladılar, eşyaları taşıtıp sonra attılar. Bilgi eğer borçlarından ve sıkıntılarından bizim alın terimizle kazandığımız üç kuruş parayla kurtulacaksa tamam, ama öyle değilse o zaman öğrencilere doğruların, adaletin, insanlığın anlatıldığı Bilgi'den geriye ne kalmış olacak? Bilgi'yi Bilgi eden, var eden değerli hocalarımız ve bütün Bilgi çalışanlarıdır. Bilgi'de hizmet kalitesi ancak işleyecek gerçek bir demokrasiyle ve tüm çalışanlarıyla Bilgi'nin geleceğine sahip çıkarak artar. Biz bugün şunu da net olarak gördük ki eğer hep birlikte durabilseydik ve toplu sözleşme yapsaydık hem Bilgi'yi korumuş olurduk hem de bu kadar çok hak ihlali yapamazlardı.

Biz işten çıkartılan destek, ses-görüntü işçileri, şoför, idari çalışanlar olarak hakkımızı sonuna kadar

aramakta kararlıyız. 4 Eylül 2012 saat 12:30'da Santral kampüsünde olacağız. Değerli hocalarımız
ve tüm çalışanlarımızdan, yeni başlayan öğretim yılında başarılardiliyor ve bizi desteklemelerini bekliyoruz.

İşten Çıkartılanlar adına Destek Personelden Memet Işık

Hiç yorum yok: