28 Nisan 2010 Çarşamba

Dünyanın en güzel yüzü.

Isabelle Huppert

Piyano Öğretmeni
’ni seyrettiğimden beri Isabelle Huppert’in yüzü gördüğüm en güzel kadın yüzü.

Zaman zaman aklıma düşen, düşüncemin akışını kesen bir yüz bu. Aniden, ortada hatırlamak için hiçbir sebep yokken.

Filmi seyredenler belki anımsar. Birkaç kere kamera Huppert’in yüzüne odaklanır ve bir dakika kadar bekler. Yüz sanki eylemsizdir ama bir şekilde filmin biriktirdiği gerilimi taşır, katmerler, çoğaltır, renklendirir. Filmin akışını yoğunlaştırır, hikâyeyi yeniden ayrıntılandırarak anlatır.

Hipnoz olmuş gibiyizdir ama filme dair en büyük keşfin ortasındayızdır.

Bu hissi verebilmek büyük oyunculuk olsa gerek.

Filmi seyrettiğimiz akşam arkadaşımla Taksim’den eve kadar upuzun yürüyüp Huppert’i konuşmuştuk.

Komik tabii ama o bizim Isabelle’imizdi artık.

Bugün yeniden aklıma düşünce Isabelle, iş arasında kaçamak yapıp fotolarını yokladım internette. İlk gördüğüm fotolardan biri yukarıdaki şahane şey oldu.

Allahım nasıl da güzel. Göz bebeklerinin asimetrisi, dudaklarının inceliği, burnunun sertliği ne kadar güzel; bütün bunlar saçlarının gençliğine ne hoş yakışmış.

Baktıkça, Isabelle’in bakışına daha çok tutuluyor insan. Anlatılmaz bir düzensizliği var bu bakışın. Ve tedirgin edici bir dikliği. Namussuz sigara da bakışın hedefine odaklanmış, ona güç katmış. Güzelliğin içinde ürkütücü bir hal seçiliyor.

Neyse.

Saçlardaki ışığa dalıp dinlenmek de var.

2 yorum:

ligea dedi ki...

deja vu?

Mehmet Hayri Zan dedi ki...

napiim cok guzel :)