4 Mayıs 2011 Çarşamba

Böyle olmasaydı iyiydi ya, neyse.

Büyük bir aldanmaymış.

Akademide, insan daha çok düşünecek, daha çok odaklanacak, kimse rahatsız etmeden çıkarsızca aynı şeye bakacak vs değilmiş.

Deadline deadline diye diye düzleşen taşlaşan kemikleşen bir şeye dönüşmek varmış.

"Peki o zaman düşünmek nerdedir" sorusunu düşünmek istiyorum, hem de çok istiyorum da, zaman yok.

Çıkarsız-deadline'sız bir boşluk olmalı, ya rab.

2 yorum:

aglea dedi ki...

sevgili mehmet hayri,

bu akademik bunalımın, geçici olduğuna inanıp bekledik, bekledik, bekledik... yine de bekleriz sen istersen ama özlendiğini de bil diye seslenmeden edemedim. ve umarım hafakanlar modunda gelip, aniden gidiverecek bir sıkıntıdır diyerek:)

iyisin di mi. lütfen iyi ol..

Mehmet Hayri Zan dedi ki...

sevgili aglea,

geçici elbet, her şey gibi o da geçer. ama işte geçişlerin daha içine siner olmasını istiyor insan. geçmenin sadece geçmekten ibaret olmamasını istiyor.

iyiyim, pek iyiyim, çok sağol. sen de iyi ol, hep böyle güzel kal.