14 Ağustos 2008 Perşembe

Coetzee

Az önce Coetzee’nin bütün kitaplarının aynı olduğunu fark ettim. Hep aynı karakteri hep aynı trajediyi anlattığını...

Bütün büyük yazarların aslında tek bir kitap yazdıkları söylenir. Hep aynı temaya saplanıp kalmış yazarların isimleri herkesçe malumdur (Ben derinden muhabbet beslerim bu tür yazarlara çünkü saplantı edebiyat mesleği için iyidir). Falan filan.

Lakin ben son bir yılda geliştirdiğim yoğun Coetzee-severliğimden bugün utandım; zira onun hep aynı şeyi yazdığına uyanmamışım.

Nasıl olur?

Oysa adamlar sıkılmıştı ve adamlar yenilmişti. Oysa adamlar sakatlanmıştı ve adamlar yaşlanmıştı. Oysa adamlar kendilerine yazıklanmıyordu. Oysa adamlar her şeyin farkında olduğunu sezdiriyor ama bu farkındalığı yüzümüze püskürtmüyordu. Oysa adamlar dibe vurdukları yerde değerli bir şey keşfediyordu. Tüm insanlığa karşı, kendi düşük varoluşlarına karşı buz gibiydiler ama bağlanacak kadınlar buluyorlardı.

Adamlar trajediydi. Adamlar dünyaya karşı arzulanmanın ürkünçlüğünü bize fısıldıyordu.

Nasıl olup da ben adamları adamlar sanmıştım?

Adamlar tek bir adamdı.

3 yorum:

WENDA dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
WENDA dedi ki...

selam memet kardeş,
acaba varmıdır ki kendini tekrarlamadan aynı dili kullanmadan yeni bir şey yaratan üreten?
ben denk gelmedim,
bütün ömrü boyunca birbirinden farklı bir kaç dili/uslubu kullanarak yazan...

tanrım, memed'in düşüncesine salıncak...

Mehmet Hayri Zan dedi ki...

bilmem ki wenda.
galiba üslup ve dile kıyasla malzemde değişime karşı daha dirayetli. hep aynı taşı işliyor usta. giderek o taşa dönüşüyor, taştan ibaret kalıyor.