25 Ağustos 2008 Pazartesi

Marcel bizi diskoya götür!

Marcel Proust, on altı yaşında büyükbabasına yazıyor:

Durmadan mastürbasyon yapıyor, bu kötü alışkanlığımdan vazgeçmek için bir kadına o kadar ihtiyaç duyuyordum ki sonunda babam bana geneleve gideyim diye 10 Frank verdi. Ama birincisi, heyecandan 3 Franklık bir vazoyu kırdım, ikincisi de, yine aynı heyecandan seks yapamadım. Şimdi başa dönmüş bulunuyorum, yani babam boşalmam için bir 10 Frank daha, kırılan vazo için de bir 3 Frank fazladan versin diye bekleyip duruyorum.
(Alain de Botton. Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir?. S. 163)

İncelikler dehası, ruh nakkaşı Marcel'in şaşılacak bir düzlüğü, kendini kolay söylerliği var. (Dürüstlük demek istemiyorum, çünkü o kadar zeki ki, sadece kendisini dürüst göstermek istemiş olabilir!)

Marcel bu kadar dolaysız konuşurken insanlar muhtemelen onu farklı buluyor, seviyordu. Bu harbiliği, hastalıklı hali ve kibarlığıyla birleştiğinde ise o artık herkesin gözünde özel biri, bir ermişti.

Biz herkes gibi düşünmesek de olur. (Hayranlığın çoğu aptallık değil midir zaten?)

Ama onun muhteşem zayıflığından muhteşem bir toplumsal varlık yaratması dikkate şayan. Çünkü muhteşem zayıflıklardan hep muhteşem toplumdışılıklar yaratılır.

Hiç yorum yok: