25 Ocak 2010 Pazartesi

Karma.

Esasında kitabın başlığı bu olunca insanın okuyası gelmiyor. Boku çıkmış üç kelimeden biri bu karma. Öyle değil mi ama?

Lakin kitapla tanışmam ilginç oldu. Orhan Pamuk'un konuşmasında yanıma pek zarif Hindu bir kadın oturdu. Orhan Beyciğimizin sahneye gelmesini beklerken konuşmaya başladık ve neticede kendisinin yakınlarda bir hikâye kitabı yayınladığını, ilk romanını da bitirmek üzere olduğunu öğrendim. Bana kitabın ismini ve kendisinin mail adresini yazdı; sözde okuyup düşündüklerimi yazacaktım. Fekat her zamanki tembelliğim kendini gösterdi, ancak aylar sonra kitabı aldım ve aldıktan ancak aylar sonra okuyabildim.

Kitabın adı Karma and Other Stories (Karma ve Başka Hikâyeler) yazarı Rishi Reddi.

Kitapta Boston çevresinde yaşayan Hint asıllıların hayatlarından kesitler anlatılıyor (Ne de bayat ifadedir bu yahu. Hem kesit anlatılır mı ki? Türkçem iyice bozuldu). Reddi kaçınılmaz kimlik bölünmesinin ve kültürel çatışmanın çeşitli tezahürlerine odaklanıyor. Sessiz bir üslubu var ve gürültüsüz hikâyeler anlatıyor. Kısa ve yumuşak cümlelerle küçük acıları ve zaruri kabullenmeleri dillendiriyor. Üslubunun patırtısızlığı ile anlattığı şeyin büyük trajediler değil de sessizce çekilen acılar olması pek güzel uyuşuyor.

Öykülerde benim için en ilgi çekici şeyler, Hindu göçmenlerin vakarı, direnişlerinin sessizliği, teslim olmak zorunda olduklarında ise acıyı abartmamaları oldu. Bilmiyorum, alışılageldik Hint fikrine uygun görünümler bunlar herhalde. Ama Reddi bu alçakgönüllü güzel hali metin üzerinde yeniden yaratmayı başarmış. Kitabın en kuvvetli tarafı bu herhalde.

Benim Pazar günümü güzelleştiren bir kitap oldu Karma. Daha çok yazmaya çalışağım hakkında.

Hiç yorum yok: