1 Eylül 2011 Perşembe

El Bello Antonio işlemiyordu...

Marcello Mastroianni anlatıyor:

"Bir Perşembe günü Mauro Bolognini'den bir telefon geldi: 'Dinle, şu Fransız oyuncu artık gelmiyor, Il bell'Antonio'yu sen oynar mısın?' 'Elbette, evet,' diye yanıtladım. 'Romanı biliyorum, senaryoda Pasolini de var, onu da biliyorum.'

'Şu Fransız oyuncu' Carrier miydi, ya da Sarrier miydi -hatırlamıyorum, Brigitte Bardot'nun kocasıydı [Jacques Charrier]. Belki de iktidarsızlık rolünün gerçek sanılacağından korktu ve rolden vazgeçti. Bazen oyuncular biraz aptal olabiliyorlar. Benim şansıma rolü ben aldım, genç, iktidarsız Sicilyalı, Il bell'Antonio. Çok güzel bir film olduğuna inanıyorum. Hatta bu filmle ilgili sevimli bir anekdot var, bu da filmin başarısını gösteriyor, bu olağandışı kişiliğin uluslararası popülerliğinin kanıtlıyor.

Brezilya'da mı yoksa Arjantin'de mi hatırlamıyorum, filmin gösteriminden bir ya da iki yıl sonra, bu ülke, Amerika Birleşik Devletleri'nden kullanılmış bir savaş gemisi alıyor, gemi hiçbir şekilde çalışmıyor: Bunun üzerine çalışmayan savaş gemisine El bello Antonio adı uygun görülüyor"


(Marcello Mastroianni'nin Hatırlıyorum adlı kitabından. Çev. Ayça Gülsoy. Can Yayınları, 1999)

Hiç yorum yok: