5 Temmuz 2008 Cumartesi

Depresyon ve blog.

Bu blog işinin şahane bir tarafı var: özgürce kendini söylemek.
Bu blog işinin rezil bir tarafı var: özgürce kendini söylemek.
Bu blog işinin şahane bir tarafı var: kimsenin seni dinlemek zorunda olmaması.
Bu blog işinin rezil bir tarafı var: kimsenin seni dinlemek zorunda olmaması.
(Peyami Bey, kopye-kâr bendenizi affediniz.)
Sürekli depresyon bloglarıyla karşılaşıyorum. Fenayım, kötüyüm, bugün de sıkıcı-yalnız-karanlık geçti blogları. Özgürce kendini söylettiği için tedavi mi ediyor bunlar, yoksa kimsenin seni iyicene dinlemediğini anladığın için halini daha mı karartıyor?
Çok trajik bir yer bu internet yahu.
(Ne yapsam balkondan düşen çocuğun ölmemesi için bir neden bulamıyorum, gidip Seinfeld'den yeni bir bölüm seyrediyorum.)

3 yorum:

a. dedi ki...

depresyonun bu kadar basit bir şey olduğunu sanmıyorum.depresyona girmiş beyinlere yorum bırakarak bunu daha katlanılır kıldığınızı da.bence bizzat o kişilerin kendilerine sorun,genelleme yapmak yerine.alınmış gibi gözüktüm gözünüze,evet,gayet alındım üstüme.ama tanısam sizin bahçenizdeki karanlığı da keşfedeceğime eminim,çünkü güneş gezindiği bölgelerde gölgelikler bırakır.

Mehmet Hayri Zan dedi ki...

Depresyonu ve depresyonda olanı küçümsemek mi? Haşa! Hem böyle anlamana hem alınmana üzüldüm. Ne haddime insanların ağrılarına dudak bükmek (Olmaz mı yahu, benim bahçede de sürüsüyle karanlık var!). Sadece soruyorum kendime, sıkıntıyı internet boşluğuna haykırmak alır mı sıkıntıyı, yoksa daha mı fena yapar? Hani hakikaten iletişim gibi bir şey oluyor mu yoksa söylenmekte miyiz kendi kendimize?

a. dedi ki...

her şey sende bitityor aslında,istersen alıp götürüyor,istersen gittikçe büyüyor.